Gitmek mi zor kalmak mı?
Bekir Emre tarafından yazıldı. Çarşamba, 24 Mart 2010 18:40
Donald Young Ailesini seçti
Donald Young’a bir zamanlar öyle ümit bağlanmıştı ki “…tüm Grand Slam’leri birden fazla kez kazanmak istiyorum” dediği zaman kimse bıyık altından gülmüyordu. Okul eğitimini evde alan ve Georgia’daki Güney Fulton Tenis Merkezi’nin ortak ve işleticisi olan anne ve babası tarafından koçluğu da üstlenilen Donald 2004’te 14 yaşında profesyonel oldu. Bir yıl sonra ITF’in jünyorlardaki en genç 1. numarası oldu. Temmuz’da 21 olacak
Donaldi, USTA (American Tenis Birliği) ve Nick Bollettieri’den aldığı birkaç koçluk haricinde hep Fulton’da ebevynlerinin vesayetinde ve hocalığında büyüdü.
Ancak Donald’ın profesyonel kariyeri pek te parlak gelişmedi. Kazandığı birkaç Futures ve Challenger haricinde ulaştığı en yüksek sıralama 2008 sonu itibarıyla 73 oldu. Geçtiğimiz yıl ise onun için bir felaket oldu. US Open’ın elemelerinden ana tabloya çıkabildi ama ilk turda yenildi. Bunun haricinde de sadece 3 “tour” seviyesinde turnuvada yer alabildi. Onlarda da hep ilk turlarda kaybetti. Yılı 194’te tamamladı.
Donald bu kötü performansını birkaç etkene bağlıyor: Kötü kondüsyon/fitness (ki bunu yeni bir kondüsyoner tutarak çözdüğünü söylüyor) ; üst düzey bir turnuvada peşpeşe galibiyetler alamadığı için çöken özgüveni ; ve “menecerlik şirketi” ile olan anlaşmazlığı.
Donald bir başka etken olarak ta geçen yaz “USTA Oyuncu Geliştirme Programından” almış olduğu bir e-posta’ya da değiniyor. Mesaj son derece kısa ve özdü. USTA’dan aldığı eğitim desteğini hala istiyorsa sadece fiziğini geliştirmekle kalmamalı , günlük antrenmanlarında çok daha etkin bir “sparring partner” bulmalıdır. E-posta’yı “USTA Oyuncu Geliştirme” programının Genel Müdürü Patrick McEnroe, “Coaching Director” Jose Higueras ve erkek tenisinin başı Jay Berger imzalamıştı.
E-posta Donald’a tümüyle tenis ve fitness’e konsantre olabilmesi için taşınması gerektiğini söylüyor ve üç ayrı yer öneriyordu. Carson Kaliforniya veya Boca Raton Florida’daki USTA Eğitim Merkezleri veya yine Bradenton Florida’daki IMG Bollettieri Tenis Akademisi.
Jose Higueras’a göre “…bir tenis oyuncusu olabilmeniz için tenisin yoğun olduğu bir çevrede bulunmanız gerekir. Yatarken de tenis kalktığınızda da tenis olması elzemdir”.
Ancak Young ve babası aynı fikirde değiller: “Onların yegane amacı ful kontrol sağlamak. Bu yüzden onların istediği yöne gitmiyoruz”. Üstelik Young’lara göre USTA’nın geçmişte onlara bulduğu partnerler önemsiz ve genellikle jünyorlardı ! Ancak Higueras burada yine araya giriyor ve Young’a 2008 içerisinde Robby Ginepri ile iki hafta süreyle antrenman yapma olanağını yarattığını ve teniste sadece gelişmekte olanların değil Federer ve Nadal’ın bile çok sık jünyorlarla antrenman yaptığını ileri sürüyor.
Bollettieri ise ebeveynlerin koçluğu hususunda sözünü sakınmıyor : “ Anneciği kuzusunu salmak zorunda”. Modern Tenis Dünyasının şüphesiz en başarılı koçu olan Bollettieri “ebeveynlerin çocuklarını bir koç’a teslim etmeleri için ikna edilmeleri gerektiğini” söylüyor ve devam ediyor. “Biz kendisiyle yine de ilgileniyoruz ama tek bir şartla: Florida’da ki Akademide yerleşik olması lazım.”
Baba Young 2009’da Bollettieri ile temas ettiklerini ama çocuğun Florida’ya taşınma şartını kabullenemediklerini belirtiyor. Donald ise ebeveynlerine asli koçu olarak inandığını ve bu ekibe bir ilaveyi ancak “katkı” olarak kabullenebileceğini söylüyor.
Bollettieri ise bu durumu tümüyle tersyüz etmekten yana. Yeni koç eğitim ve sorumlukta başlıca kaynak olmalıdır. İyi bir koç böyle bir durumda ebeveynleri yapıcı bir şekilde konuya katarak onların beklenti ve düşüncelerini koordine eder. Williams kızkardeşlerin babası Richard ile zamanında bu tür bir çalışma gerçekleştirmiş olduklarını da ekliyor.
Peki Bollettieri’ye göre Donald kariyerini canlandırabilir mi? “Evet” diyor “ama anacığı ve babacığı çevrelerine bir bakıp etrafta nekadar çok yetenek olduğunu görüp Donald’ın da bir sıçrama yapmak için pek fazla zamanı kalmadığına kendilerini inandırmaları gerekiyor”. McEnroe’da aynı fikirde. “Hala umut var” diyor. “Donald hala genç ve hazır olduğuna inandığında iyi mücadele ediyor. İyi bir çocuk o. Hedefine ulaşmak için potansiyeli de var. Biz de ona inanıyor ve yardımcı olmak istiyoruz. Ama bizim şartlarımızla.”
Gelecek doğal olarak belirsizliğini koruyor. Zaman Young Ailesini haklı da çıkabilir. Ancak Donald bu arada 2010 hedeflerini gerçekleştirmek peşinde. Bunların arasında Temmuz’a kadar ilk 100, yıl sonuna kadar ise ilk 50’nin içine girmek ve Avustralya Açık için bir Wild-Card edinebilmek için ABD play-off’larından birini kazanmak vardı. Avustralya için Wild-Card’ı nı alamadı ama elemelerinde dişini tırnağına takarak üç maç kazanarak ana tabloya yine de çıktı. Ana tabloda ilk turda Rochus’u dört sette devirdi ama sonra Hewitt’e üç sette yenildi.
Evet, Donald’ı nelerin beklediği bilinmese bile işler hiç ama hiç kolaylaşmıyor.
Andrew Friedman’dan çeviren Bekir Emre.
Tennis (Nisan)