WTA - ATP Turnuva Haber ve Yorumları
|
Ali Arslan dünyadaki tüm turnuvaları sizler için takip ediyor, yorumluyor ve yazıyor... Turnuvalar bittikçe tüm sonuçları bulabilirsiniz. |
23 Kasım 04 |
Bayanlarda WTA TOUR sezonu geçen hafta yapılan MASTERLAR Turnuvası’yla sona erdi ancak 2004 bitmeden yaşanacak son bir heyecan daha var. O da 24-28 Kasım tarihleri arasında Moskova’da yapılacak olan dünya bayanlar takım müsabakası olarak tanımlanan FEDERASYON KUPASI, daha genel olarak bilinen adıyla FED CUP. İlk kez 1963 yılında düzenlenen turnuva o zamandan beri bayanlarda yapılan en önemli takım müsabakası olma özelliğini taşıyor.Bugüne dek ABD 17 kez şampiyonluk yaşarken, AVUSTRALYA 7,ÇEKOSLOVAKYA ve İSPANYA ise 5’er kez şampiyonluk sevinci yaşadılar. Bunun dışında FRANSA 2, SLOVAKYA, BELÇİKA, ALMANYA, F.ALMANYA ve G.AFRİKA CUMHURİYETİ de 1’er kez bu kupayı alma başarısını gösteren ülkeler olarak FED CUP tarihindeki yerlerini aldılar. O günden bugüne pek çok kez format değişikliğine giden turnuva 2004 yılında 16 takımlı dünya grubuyla başladı.24-25 Nisan tarihlerinde ilk tur, 10-11 Temmuz tarihlerinde ise 2. tur oynandıktan sonra yarı finale kalan 4 takım ; RUSYA-AVUSTURYA-İSPANYA ve FRANSA 24-28 Kasım tarihleri arasında MOSKOVA’da önce yarı final ardından da 27-28 Kasım tarihleri arasında final mücadelesi yapacaklar. Buna göre yarı finalde RUSYA-AVUSTURYA ile karşılaşırken İSPANYA ile FRANSA diğer yarı final mücadelesini yapacaklar. |
16 Kasım 04 |
Genel olarak bakıldığında LOS ANGELES MASTERS turnuvasının büyük hayal kırıklığı yarattığı söylenebilir.Öncelikle 2 yıldır seyirci azlığı nedeniyle rahatsızlık yaşayan WTA TOUR ve sponsorlar bu sene de aynı sıkıntıyla karşılaştılar. ROUND ROBIN denilen grup maçları formatı erkeklerde işe yarıyor belki ama bayanlarda pek de kaliteli tenise sebep olduğu söylenemez.Grup maçlarında pek çok maç tek taraflı olurken,çekişmeli maçlardaki tenis kalitesi ise oldukça kötüydü.Ancak yarı finallerde kalite arttı.Özellikle SERENA-MAURESMO maçı yılın en heyecanlı maçlarından birine sahne oldu. Bunun dışında grup maçı olan SHARAPOVA-ZVONAREVA maçında da bazı puanlar gerçekten nefes kesti. Turnuvada DEMENTIEVA-DAVENPORT-ZVONAREVA ve KUZNETSOVA büyük hayal kırıklığı yarattılar. KUZNETSOVA ilk maçında ZVONAREVA'yı yendikten sonra MAURESMO ve SHARAPOVA karşısında çok kötüydü.Her zaman en etkili vuruşu olan ve doğrudan pek çok sayı kazandığı forehandi kortun yavaşlığından ya da timing probleminden dolayı adeta tüm turnuva boyunca yoktu.Aynı şekilde çok etkili vuruşu olan servisinden de tüm turnuva boyunca neredeyse hiç sayı kazanamadı. ZVONAREVA'nin son haftaki performansıyla buraya gelmesi bile büyük başarıydı.Geçmişte MAURESMO'ya karşı başarısı yoktu ancak SHARAPOVA ve KUZNETSOVA'ya karşı üstünlüğü vardı.3 maçını da kaybetti ancak son oynadığı SHARAPOVA maçında oldukça iyi bir tenis sergiledi. DEMENTIEVA , KUZNETSOVA'dan bile daha büyük hayal kırıklığıydı. Geçmişte pek beĞenmediğim bir oyuncu olan DEMENTIEVA bu sene servisinde büyük çöküş yaşarken geri oyunu patlama yapmıştı.Son haftalarda dünyadaki en istikrarlı geri çizgisi oyuncusu gibi görünürken Los Angeles'da adeta eski haline dönmüştü.Son haftalarda düzelme gösteren servisi çok kötüydü.Bu çok şaşırtıcı değildi belki ama asıl hayal kırıklığı geri oyunundaydı.Normal ralli toplarının %80'i servis çizgisini geçmezken atak yapmak istediği vuruşlarda da çok hata yaptı.Vuruşları açısından turnuvanın en kısa oynayan oyuncusu görünümündeydi.Dolayısıyla 3 maçını da kaybetti. DAVENPORT ,SERENA ve DEMENTIEVA'yı yenip MYSKINA'ya yenildi.3 maçının 2'sini kazanmasına rağmen set averajıyla SERENA ve MYSKINA'nin gerisinde kaldı. DAVENPORT çok kötü oynamadı ama hareketleriyle hayal kırıklığı yarattı.3 maçında da ne kaybettiği sayılar ne de kazandığı sayılar kendisi için bir anlam ifade etmiyor gibi görünüyordu.Büyük bir motivasyon eksiği var gibi göründü.Gerçi DAVENPORT geçmişte de böyle görüntü verip çok turnuva kazandı ama tenis dışına oyuncuların hareketleriyle de heyecan yaratması gerekiyor izleyiciler üzerinde.DAVENPORT'da bu heyecan eksikti.3. maçında SERENA'yı ilk seti kaybedip yendi ama bu kaybettiği set averaj olarak kendisini grupta 3. sıraya itti. MYSKINA, Ilk oynadığı SERENA maçını 6/4 3/0 galipken kaybetti ama bu maçta oynanan tenis zaten felaketti.Oyuncuların 3.4 vuruşları mutlaka hata oluyordu. Maçı 3 sette SERENA kazandı.Ancak MYSKINA 2. maçında DAVENPORT 3. maçında da DEMENTIEVA karşısında çok temiz oynadı. MYSKINA çok tehlikeli bir oyuncu. Oyun tarzı açısından bana MARTINA HINGIS'i hatırlatıyor. Hiçbir vuruşu çok sert değil gibi görünüyor.Çok hızlı değil gibi bir hali var.Ama oyunu mükemmel okuyor ve daha top vurulmadan topun atılacağı yere 3-4 adım atmış oluyor.Bu da HINGIS'in en etkili yanı olan,oyunu okumasını andırıyor bana.Bunun dışında MYSKINA oldukça yavaş,emin giden bir rallide birden hızı artırıp çok sert bir vuruşla puanı bitirebiliyor.Rakip puanı bitirmek isterse de hızı ve içgüdüsü sayesinde pek çok topu geri çeviriyor.2. maçta DAVENPORT bunu sık sık yaşadı. Grubu 5/2 set averajıyla lider kapatan MYSKINA yarı finalde diğer grubun 2.cisi SHARAPOVA ile karşılaştı. SHARAPOVA,MYSKINA ile bu sene oynadığı 3 maçı da kaybetti ve ilk set sonunda gidişat üstüste 4. mağlubiyetin kaçınılmaz olacağını gösteriyordu.Oldukça yavaş olan kortta SHARAPOVA'nın çok sert vurduğu topları MYSKINA rahatlıkla geri yollayip fırsatını bulduğunda da kendisi gibi hızlı olmayan SHARAPOVA'yı gülünç durumlara sokuyordu.Ancak MYSKINA, herşey çok iyi giderken birden bire hatalar yapmaya tuhaf oynamaya başlayabilen bir oyuncu. Bu maçta da aynı şey oldu.SHARAPOVA hiçbir anını rahat oynamadığı bu maçı MYSKINA'nin kendi kendini yok etmesiyle 2/6 6/2 6/2 kazandı. Bu turnuvanın kortu adeta MAURESMO'nun oyunu için yaratılmıştı.Oyun tarzı açısından turnuvadaki 7 oyuncu da 3 aşağı 5 yukarı benzer oyunu oynarken MAURESMO tek el backhandi,slice,spin gibi farklı vuruşlarıyla değişik tek oyuncuydu belki de.Daha hızlı bir indoor courtta MAURESMO oldukça zorlanırdı ama bu yavaş kortta grup maçlarında adeta şov yaparak 3 RUS , ZVONAREVA-KUZNETSOVA ve SHARAPOVA'yı set vermeden yendi. Yarı finalde daha önceki 8 maçta sadece 1 kez yenebildiği SERENA ile karşılaştı.SERENA eski formunda olmamasına rağmen gene de iyi oynuyordu ama MAURESMO maçın başlarında birkaç kademe üstteydi. Bu sene başında sırtındaki sakatlık nedeniyle değiştirdiği servis stili bu vuruşunu kuvvetli bir vuruştan büyük bir silaha dönüştürmüş.Turnuva boyunca SERENA da dahil kimse servisten doğrudan bu kadar sayı almadı. Ancak SERENA maç süresince oyununu geliştirerek MAURESMO'yu yakaladı ve muhteşem puanlara sahne olan maçı 3 sette almayı başardı.Böylece MAURESMO turnuvayı kazanma şansını kaçırarak 2004 yılını 1. sırada tamamlayamadı ve yıl sonu WTA TOUR sıralama birinciliği DAVENPORT’un oldu. SERENA, 2004 yılına uzun süren bir sakatlıktan sonra Mart ayında KEY BISCAYNE turnuvasında şampiyon olarak başladığında herkes kısa sürede eski SERENA'nın dönüp dünya tenisini yeniden domine edeceğini düşünmüştü.Geçmişte hep böyle olmuş,sakatlıktan çıktıktan sonra WILLIAMS kardeşler kısa sürede herkesi yenmeye başlamışlardı. Ancak bu sefer böyle olmadı.Diğer oyuncular oyunlarını çok geliştirip WILLIAMS'larla aralarındakı farkı kapadılar ve bunun sonucunda WILLIAMS'ların diğer oyuncular üzerinde yarattığı psikolojik korku da azalmaya başladı.VENUS bu özelliğini tamamen kaybetse de SERENA hala pek çok oyuncuya korku salabiliyor.Ilk maçta MYSKINA kazanması gereken bir maçı belki de bu yüzden kaybetti.SERENA ,DEMENTIEVA'yı da rahat yendikten sonra DAVENPORT'a 2-1 yenildi.Ancak grubu averajla 2. kapatıp MAURESMO'nun rakibi oldu. Yukarıda anlattığım gibi MAURESMO'yu yendikten sonra finalde büyük oranda sakatlığının etkisiyle SHARAPOVA'ya yenildi.Sakatlık WILLIAMS'larin bir türlü uzaklaşamadığı bir durum. Tam SERENA yeniden döndü.Seneye harika oynayacak derken karın adalesi sakatlığı belki de 2005 yılının büyük bölümünde SERENA'yı uzak tutacak kortlardan.(Geçen yıl VENUS Haziran 2004-Ocak 2005 arası aynı sakatlık nedeniyle oynamamıştı.) Ve şampiyonumuz SHARAPOVA.İlk maçında daha önce hiç yenemediği KUZNETSOVA'yı adeta top göstermeden yendiğinde turnuvanın favorisi olduğunu düşündüğüm SHARAPOVA 2. maçında da ZVONAREVA'yı süper bir maçtan sonra yenip 3. maçtan önce yarı finali garantilemişti. Gruptaki MAURESMO maçı formaliteydi. Ancak kortta her zaman, her puan için savaşan ve çok pozitif bir görünüm sergileyen SHARAPOVA, MAURESMO maçındaki tavrıyla büyük hayal kırıklığı yarattı.Tamam 2'si de yarı finali garantilemişti ve maçın çok büyük önemi yoktu ama gene de SHARAPOVA'dan beklenmeyen bir hareketti bu. Yarı finalde MYSKINA karşısında daha istekli olmasına rağmen, kaybettiği puanlardan sonraki negatif vücut hareketleri hayal kırıklığının devamıydı.Ancak MYSKINA'nın da yardımıyla maçı alan SHARAPOVA finalde WİMBLEDON'da yaptığını tekrarlayarak SERENA'yı mağlup edip 1 milyon dolarlık ödül ile kendi seçeceği bir hayır kurumuna bağışlayacağı PORSCHE arabanın da sahibi oldu. Oynanan tenis açısından MAURESMO ile birlikte en başarılı oyuncu görünümünde olan SHARAPOVA'nın kazanmayı hak ettiğini düşünüyorum.Ancak tenis olarak en iyi oyununu ilk maçında oynayan oyuncu enteresan bir şekilde her maçında biraz daha kötü oynadı.Ama buna rağmen bu şampiyon olmasına yetti. 2004 yılındaki SHARAPOVA ile 2003 yılındaki FEDERER arasında bir bağlantı görüyorum.2'si WİMBLEDON'u kazanıp dünya tenisinin yıldızları arasında yer aldıktan sonra yıl sonundaki MASTER turnuvasına dek büyük bir boşluk geçirdiler.Kötü maçlar oynadılar. Belki büyük bir şampiyon olmanın sorumluluğuna alışma dönemiydi bu. FEDERER 2003 sonundaki MASTER-CUP'ı kazandıktan sonra 2004 yılında tenisi domine etti. SHARAPOVA 2004 MASTER-CUP'ı kazandı. Bakalım 2005 yılında ne yapacak.FEDERER'in 2004'de yakaladığı başarıyı yakalaması küçük bir olasılık ama bakalım nolucak:). |
9 Kasım 04 |
1-7 Kasım haftası erkekler ve bayanlarda gerçekleştirilecek olan MASTER turnuvalarından önceki son turnuvalara sahne oldu. Toplam 170.000 $ para ödüllü turnuvaya katılım doğal olarak PHILEDELPHIA’daki kadar kuvvetli değildi. Ancak ilk 30 içinden PIERCE ve HANTUCHOVA tunuvayı renklendiren isimlerdi. Ancak 2’si de pek başarılı olamadı. HANTUCHOVA ilk maçında, turnuvanın eleme tablosuna WC ile katılan dünya 1123 numarası 17 yaşındaki Kanada’lı Melanie GLORIA’ya yebilirken, PIERCE ise 2. macinda gecen hafta surpriz ve tuhaf bir şekilde S.WILLIAMS’ı yenen dunya 73 numarası JIDKOVA’ya yeniliyordu. Kanada’dan cok yetenekli bir tenisçi çıkmayalı uzun süre oluyor.Ancak GLORIA’nın dünya 30.su HANTUCHOVA’yı yenmesi Kanada tenisi için umut verici bir başarıydı. GLORIA 2005 yılında sonuçları merakla takip edilecek bir oyuncu olabilir. |
2 Kasım 04 |
Bu hafta Avrupa’nin 5 kentinde turnuvalar oynandi. Bayanlar Luxemburg’da 225.000 $ para odullu Seat Open ve 585.000 $ ‘lik Linz (Avusturya)- Generali Ladies Open’da mucadele ederken; erkekler yilin prestijli ve yuksek para odullu 3 turnuvasinda (1.000.000 $’lik Rusya (St. Petersburg Open) , 989.750 € ‘luk İsvicre-Basel (Davidoff Swiss Indoors) ve 643.750 €’luk İsvec (Stockholm Open) ) puan ve para odulu icin raket salladilar. LINZ Avusturya’daki en onemli bayan tenis turnuvasinin yapildigi LINZ’de seyirciler oldukca populer isimleri izleme sansina sahip oldular. 2 numarali seribasi MYSKINA’nin grip nedeniyle turnuvadan cekilmesine ragmen bu sene Avrupa kapali kort sezonunda ilk kez boy gosteren Serena WILLIAMS ile dunya 2 numarasi Amélie MAURESMO’nun varligi turnuvanin kalitesini korumasini sagladi. 3 hafta once FILDERSTADT finalinde sakatlandiktan sonra ust uste MOSKOVA ve ZURIH turnuvalarindan cekilen MAURESMO’nun son ana kadar turnuvadan cekilmesi bekleniyordu. Bu sene daha onceden ismini yazdirdigi pek cok turnuvadan sakatlik , hastalik gibi sebeplerle son anda cekilen Serena WILLIAMS’in ise turnuvaya gelip de korta cikmasi pek cok kisi icin surpriz oldu. Turnuva fiksturune bakildiginda formda bir SERENA’yi yenebilecek pek az oyuncu mevcuttu. Ancak formda olmadigi daha ilk macinda ortaya cikti.Ilk turu bye gectikten sonra eleme tablosundan gelen JIDKOVA ile oynadigi ilk maci cok sasirtici bir sekilde kaybeden SERENA mactan sonra basin toplantisinda kendisini cok ama cok hasta ve tuhaf hissettigini , muhtemelen kan sekeri dusuklugu sorunu yasadigini soyleyip, normalde mactan cekilmesi gerektigini ama buraya kadar gelip seyircileri hayal kirikligina ugratmis olmamak icin mucadele ettigini soylerken belki de gecmiste yaptigi son dakika cekilmelerinin gunahini cikariyordu. Sakatliktan cikan bir diger tenisci MAURESMO ise cok basarili bir turnuva oynayarak, yaptigi 4 macta (DOMACHOWSKA-SUGIYAMA-JANKOVIC ve BOVINA) tek seti 19 yasindaki Yugoslav tenisci JANKOVIC karsisinda kaybederek sampiyyonluga ulasti. Antrenorlugunu unlu tenis adami NICK BOLLETTIERI’nin yaptigi JANKOVIC belki dunya 1 no’su olacak bir oyuna sahip degil ama ozellikle inanilmaz puanlar yaptigi cift el backhandinin de yardimiyla simdiden onemli oyunculari yenmeye basladi. 2005 yilinda dikkatle izlenmesi gereken bir oyuncu.. LUXEMBURG Seat’in sponsor oldugu ve 1998 Wimbledon Sampiyonu eski oyuncu JANA NOVOTNA’nin destek verdigi turnuvaya katilan oyuncular LINZ’deki kadar unlu degildi belki ama oynanan tenisin kalitesi ust duzeydeydi. Gecen hafta ZURIH’de sampiyon olan MOLIK ustun formunu burada da surdurdu ve finalde ATP oyuncusu SAFIN’in kardesi SAFINA’yi yenerek sampiyonluga ulasti. SAFINA dunya siralamasinda 50’li siralarda yer alan cok basarili bir oyuncu. Ancak diger Rus teniscilerin bu sene aldigi sasirtici basarilar karsisinda 2. planda kaldigi bir gercek. Oyun olarak SHARAPOVA-DEMENTIEVA-MYSKINA-KUZNETSOVA gibi saglam degil belki ama yil sonunda aldigi bu basarili sonuc sayesinde 2005 yilinda kendisini bir ust seviyeye tasiyacak sicramayi yapmak icin moral ve guven kazandıgi muhakkak. MOLIK ise gecen yil basladigi yukselisini cok yukarilara tasidi ve su anda sahip oldugu silahlarlar ile (servis-forehand) WTA Tour’daki en tehlikeli oyunculardan biri olarak gorunuyor. Teknik olarak zayif olan tek el backhand vurusunu biraz daha gelistirebilirse ilk 10 siraya girmesi surpriz olmayacaktir. STOCKHOLM Genelde İsveçli oyuncularin basarili oldugu turnuvada gelenek bu sene de degismedi. Ama turnuvayi gecmis yillardan farkli kilan ANDRE AGASSI gibi bir ismin 10 yil sonra turnuvaya gelmesiydi. Sene sonunda HOUSTAN’da yapilacak olan MASTERS CUP’da kendine yer bulabilmek icin puana ihtiyaci olan AGASSI favori olarak ciktigi final macinda daha once 6 karsilasmada 6 kez yendigi Isvecli THOMAS JOHANSSON’a 3. set tie-break sonucu yenildi. Ama esas uzucu olay bu maglubiyetten birkac saat sonra sakatliginin nuksetmesi nedeniyle gelecek hafta yapilacak olan PARIS- MASTERS SERIES turnuvasindan cekildigini aciklamasiydi. HOUSTON icin puan kovalayan bir baska isim DAVID NALBANDIAN’in da gelecek haftaki turnuvadan cekildiklerini aciklamalariyla HOUSTON’daki son 2 yer SAFIN ve HENMAN’in oldu. BASEL Dunya 1 numarasi FEDERER birkac yildir teniste kazanabilecek olan ne varsa hemen hemen kazandi. Ancak kendi evinde yapilan bu prestijli turnuva hala kupa kolekisyonunda eksikligini hissettigi bir odul. Oyle ki , gecen hafta yapilan MADRID turnuvasindan sirf BASEL turnuvasina daha iyi hazirlanabilmek icin yorgunluk nedeniyle cekilmisti. Ancak sans FEDERER’in yaninda degildi. İlk tur macina cikmadan birkac saat once sakatlik nedeniyle turnuvadan cekilmek zorunda kaldi. Sakatligi ciddi olmali ki 2 hafta sonra yapilacak olan HOUSTON MASTERS turnuvasindan da cekilme ihtimali konusuluyor. Isvicreli’ler sampiyonlugunu gormeye geldikleri FEDERER’i izleyemediler ama ozellikle NALBANDIAN ve JIRI NOVAK’in oynadiklari 5 setlik final macindan buyuk keyif almis olmalilar. 5 set suren final macini kazanan Cek NOVAK birkac hafta once Japonya’da kazandigi turnuvadan sonra cok formda oldugunu bu turnuvayi kazanarak kanitlamis oldu. Genelde indoor dedigimiz kapali kort turnuvalarinda servis ustunlugu on plandadir. Öncelikle hava kosullarindan etkilenmemek ve ortamin sikisik olmasinin yarattigi hiza bir de zeminin hizi eklenince, erkek tenisinde zaten zor olan servis karsilamak kapali kortta iyice zorlasir ve puanlar servis vole oynayan oyuncular tarafindan 1-2 vurusta kazanilir. Ancak BASEL gibi turnuvalar daha yavas bir zemin kullanarak geri cizgi oyununu seven oyunculara da sans taniyorlar.BASEL’de yari final oynayan 4 oyuncunun da (NALBANDIAN-NOVAK-MASSU-KOUBEK) oyunlarinin temelinin geri cizgi mucadelesine dayanmasi bu teoriyi destekliyor olsa gerek. ST. PETERSBURG BASEL’in aksine oldukca hizli bir zemine sahip olan ST. PETERSBURG turnuvasinda kuskusuz en buyuk surpriz gecen hafta MADRID turnuvasini alarak forma girdigini kanitlayan SAFIN’in ceyrek finalde solak servis vole oyuncusu Fransiz LLODRA’ya yenilmesiydi. SAFIN’in yenilmesiyle uzulen Rus seyircileri final gunu bir baska Rus MIKHAIL YOUZHNY Slovak KAROL BECK’i rahat maglup ederek sampiyon olunca sevindiler. Bu gecmis yillarda TED OPEN’da da mucadele eden 22 yasindaki oyuncunun 2. ATP TOUR zaferiydi. Haftaya erkekler ve bayanlarda MASTERS Turnuvalarindan onceki son hafta.Erkekler PARIS’de yilin 9. ve son MASTERS-SERIE turnuvasini oynarken, bayanlar Avrupa’yi terk ederek Philedelphia ve Quebec’de mucadele edecekler. PARIS turnuvasi daha baslamadan, organizatorlerle oyuncular arasinda yasanan soz duellolari basladi. Ozellikle unlu ROMEN organizator ION TRIAC ust seviye oyuncularin gecersiz nedenlerle turnuvadan son anda cekilmelerine cok sinirlendigini ifade ederek , bu cekilmeleri onlemek icin ciddi yaptirimlar konulmasi onerisinde bulundu. (9 turnuvadan 2’sine katilmayan oyuncunun MASTERS CUP’a katilmasinin yasaklanmasi gibi). Sonucta 2 taraf da hakli gorunuyor.Oyuncular Ocak’dan Aralik ayina kadar turnuva oynuyorlar ve hakli olarak sakatliklari onlemek icin bazi turnuvalardan cekiliyorlar. Organizatorler ise turnuvalara buyuk para odulleri koyarak yatirim yapiyorlar ve en iyi oyunculari turnuvalarinda gormek istiyorlar. İyi oyuncunun daha fazla para ve daha fazla reklam oldugu gercegini kim inkar edebilir ki. Ama TRIAC’in onerisinin de biraz abartili oldugu acik. Eh her zaman sonuclardan bahsedecek degiliz ya biraz da magazin haberi katalim yazimiza.Gecen haftanin en cok konusulan olayi 3 yila yakin suredir birlikte olan ve 2005 Subat ayinda evleneceklerini duyuran HEWITT ve CLIJSTERS’in ayrilik haberiydi. Dedikodular ayrilik kararini CLIJSTERS’in aldigini ve HEWITT’in olayi web sitesinden ogrenerek yikildigini soyluyor. Bakalim bu olay 2 numarali seribasi olarak katildigi PARIS turnuvasinda HEWITT’in oyununu nasil etkileyecek.. |
26 Ekim 04 |
Yavaş yavaş 2004 tenis sezonunun sonuna yaklaştığımız şu günlerde 18-24 Ekim tarhilerinde erkeklerde ve bayanlarda 1’er turnuva oynandı. Erkekler , sezonun 8. ve sondan 1 önceki Masters-Series turnuvasında Madrid’de mücadele ederken; bayanlar yılın son Tier I turnuvasi olan Swisscomopen- Zurih turnuvasinda boy gosterdiler. Bu haftadan sonra, 8 Kasim haftasinda bayanlarda Los Angeles,erkeklerde ise Houston’da yapilacak olan MASTER’lar turnuvasina katilabilmek icin oyuncularin 2 hafta daha puan toplama sanslari kaldi. 2 turnuvada da dunyanin ilk 8 teniscisine ayrilan katilim hakkini elde edebilmek icin oyuncular son sanslarini kullaniyorlar..Erkeklerde FEDERER-HEWITT-RODDICK ve GAUDIO’nun yeri simdiden garanti. Bayanlarda ise DAVENPORT-MAURESMO-MYSKINA-KUZNETSOVA-DEMENTIEVA’nin katilmayi garantiledigi turnuvada kalan son 3 yer icin SHARAPOVA-CAPRIATI-VENUS ve SERENA WILLIAMS cekisiyorlar. Erkeklerde bu turnuva gerek oyuncular, gerek basin, gerekse seyirciler tarafindan buyuk ilgi gorurken; bu sene 3. kez Los Angeles’da yapilacak olan bayanlar turnuvasi ilk 2 yilinda yakalayamadigi populariteyi bu yil yakalamaya calisacak. Tabi bunun icin en onemli olay, populer oyuncularin turnuvaya katilmasinin sağlanmasi.Simdiden HENIN-HARDENNE turnuvaya katilmayacagini acikladi. MAURESMO’nun sakatligi , WILLIAMS’larin yilin son turnuvalarina fazla ilgi gostermemeleri simdiden turnuvanin heyecanini azaltan etkenler. Ancak SHARAPOVA’nin basini cektigi populer Rus oyuncularin varligi belki de bu sene turnuvayi kurtaracak etken olacak. MADRID Madrid ile baslayalim. Bu sene 3. kez duzenlenen MADRID turnuvasi oncesi FEDERER-RODDICK-HEWITT gibi oyuncularin sakatlik ve yorgunluk gibi sebeplerden dolayi turnuvadan cekildiklerini aciklamalari sonucu HENMAN ve AGASSI 1 ve 2 numarali seribaslari olarak turnuvada yer aldilar. Muhtesem bir sezon geciren 30 yasindaki HENMAN bu sene kariyerinde ilk kez Wimbledon disindaki bir GRAND SLAM turnuvasinda yari final oynama basarisini gosterdi. (ROLAND GARROS)Ardindan ayni basariyi US OPEN’da gosterdikten sonra sirtindaki sakatligin da etkisiyle cok formda gorunmemisti. Servis-vole oyunuyla kapali kort tenisine cok uygun bir oyunu olan HENMAN 3. turda daha once yaptigi 3 mactan 2’sinde yenildigi Hirvat LJUBİCİC’e 3. kez kaybederek formsuz gorunumunu surdurdu. LJUBİCİC bu galibiyetten sonra yari finale kadar geldi ama sakatliktan sonra yeni yeni eski formuna kavusan Arjantin’li NALBANDIAN kendisine sans tanimayarak tablonun ust tarafindan finale cikan oyuncu oldu. Tablonun alt tarafinda efsane oyuncu AGASSI ile ne zaman ne yapacagi belli olmayan karizmatik Rus SAFIN heyecanla beklenen bir yari final eslesmesini gerceklestirdiler. 1970 dogumlu olan AGASSI, hala oynadigi tenisle herkesi kendine hayran birakmaya devam ediyor. Profesyonel teniste oyuncular 30 yasina geldi mi sorulan soru hep aynidir? “Tenisi ne zaman birakiyosunuz?” 34 yasindaki oyuncuya bu soru devamli soruluyor ve AGASSI hep ayni cevabi veriyor. “Oynamaktan zevk aldikca ve fiziksel olarak kendimi iyi hissettikce devam edecegim.” Daha onceki yillarda US OPEN sonrasi yapilan turnuvalara pek ilgi gostermeyen AGASSI’nin Madrid’e gelip yari finale cikmasi , benim gibi AGASSI’yi hala izlemek isteyen kisiler icin iyi bir isaret kuskusuz. Ancak, Amerika sert kort sezonunda cok formsuz ve de cok isteksiz gozuken SAFIN, US OPEN’dan 1 hafta sonra, kendi ifadesiyle hicbir beklenti tasimadan gittigi BEIJING OPEN turnuvasini kazandiktan sonra yakaladigi guveni MADRID’de artirarak surdurdu ve yari finalde AGASSI’yi finalde de NALBANDIAN’i cok rahat yenerek bu onemli turnuvanin sampiyonu oldu. Artik HOUSTON bileti SAFIN icin cok yakin.. ZURICH Bayanlarda yilin en saygin turnuvalarindan biri olan ZURICH Open oynandi. 2 yil once ayagindaki agrilarin profesyonel tenis oynamasini engelledigini soyleyerek 22 yasinda tenisi birakan eski dunya 1 no’su İsvicre’li Martina HINGIS’in de turnuva yonetiminde gorev aldigi ZURICH Open oldukca guzel maclara sahne oldu. Finalde, pek cok nedenden dolayi WTA Tour’daki en populer oyunculardan biri olan 17 yasindaki SHARAPOVA ile , 2 yil icinde oyununda muthis ilerlemeler kaydettigini hep soyledigim Avustralya’li MOLİK karsi karsiya geldi. Wimbledon’u kazandiktan sonra Amerika’da kotu maclar cikaran ama US OPEN sonrasi Asya’da oynadigi dusuk para odullu 3 turnuvadan son 2’sini kazanarak forma giren SHARAPOVA , burada da HANTUCHOVA-VENUS WILLIAMS ve DEMENTIEVA’yi yenerek finale geldi. VENUS demisken, kendisinin ozellikle SHARAPOVA ile yaptigi mac adeta teniste bir devrin sona erdigini gosteriyordu. Birkac yil oncesine kadar oynadiklari guclu tenisle rakiplerine adeta top gostermeyen ve tum maclari yenseler de yenilseler de kontrolleri altında tutan WILLIAMS’lardan VENUS tum mac boyunca defansta kaldi ve macin neredeyse ilk puanindan son puanina dek tum puanlari SHARAPOVA belirledi. 1 gun once super bir yetenek olan 16 yasindaki Sirp ANA IVANOVIC’le oynadigi macta 8 kez set puani cevirip maci zor bir sekilde 7/6 7/6 alabilen VENUS, mac sonrasi basin toplantisinda super bir oyuncu oldugu herkes tarafindan gorulen rakibinin oyunuyla ilgili yorum yapmasi istenince “Tum mac benim kontrolumdeydi. Kotu oynamasam rahat kazanirdim” gibi hic de sportmence olmayan bir aciklama yapmisti. Acaba tamamiyle her alanda ezildiği SHARAPOVA macindan sonra gercekleri gorup artik eskisi kadar korkutucu ve ustun bir oyunu olmadigini, rakiplerinin kendisini yakalayip hatta gectiklerini kabul edebilecek mi? MOLIK, final macina FARINA-ZVONAREVA-PETROVA-SCHNYDER gibi cok iyi oyunculari yenerek gelmisti.Ama kuskusuz bu kadar formda bir SHARAPOVA’yi yenmesi beklenmiyordu.Beklenmeyen oldu..MOLIK ilk seti 6-4 kaybettikten sonra oyunun tum kontrolunu eline aldi ve muthis servisi (bence bayan tenisinde su anda daha iyisi yok) ve forehandleriyle maci domine ederek kariyerinin en onemli turnuvasini kazanmis oldu. Daha once yer aldigi 6 final macini da kazanan SHARAPOVA ilk kez bir final macindan yenilgiyle ayriliyordu. Onumuzdeki hafta bayanlar Luxemburg ve Avusturya’da ; erkekler ise Stockholm (İSVEC), St. Petersburg (RUSYA) ve BASEL (İsviçre)’de mucadele edecekler..Eh bizim de haddimiz olmasa da oyunculara basarilar dilemek kaliyor.. |
Sevgili Ali Arslan'a "tennis clinic" olarak teşekkür ediyoruz. Bu yazıları düzenli takip ettiğinzde tenis maçlarını yorumlama yeteneğiniz artarak kendi oyununuzu da daha iyi okuyabilir hale geleceğinizi düşünüyoruz.. Sayfa hazırlığı ve kurgusu Ali AYAZ tarafından yapılmaktadır.
Ali Arslan'ın tenis bilginize katkı yapacak araştırma ve yorumları ile ilgili olarak...
Grand Slam turnuva ve haberleri için
|