Fenerbahçe Şampiyon

Genellikle spesifik alanımıza girmeyen konular hakkında yorum yapmaktan kaçınırım. Bir vakitler bir insan olarak tanışmış olmaktan onur duyduğum Fatih Terim hakkında yazı yazdım diye aldığım onca basitlikte tepkiyi anımsayınca hala tüylerim ürperiyor. Ancak konu genel sporla da ilintili olarak, bir süredir kafamı kurcalayıp beni tahrik eden paylaşmak tartışmak gereksinimi uyandıran düşünceler oluşunca değinmeden edemedim.. Ortaya atılan iddia ve düşünceler zaten pek pak olmayan sporumuzu daha da kirlendiriyor diye düşünüyordum. 14 Nisan tarihli Sabah Gazetesinde Engin Ardıç’ı okumasam belki hala bunun üzerinde düşünüyor olacaktım. Sayın Ardıç’a katılmamak olanaksız.

Ben de konuyu bir başka açıdan almaya karar verdim. Tüm kökeni Galatasaraylı olan bir ailenin evladı olarak başka bir takımı tutmam olanaksızdı. Ne yanlışlar gözlemlesem, ne kadar olumsuzluklar yaşasam, takım kulüp ve spor adına nice acemilik, hamlık ve kalitesizliklere de şahit olsam da iyi ki Galatasaray’lıyım. Şampiyonluklar yıllarca gecikse de Galatasaray’lıyım.

Bizim ülkemizdeki bu yıl ancak “ayak-topu” diye nitelendirebilinecek bir spor dalının en üst liginde şampiyonluk yarışı Galatasaray ve Beşiktaş’tan kopup Bursaspor ile Fenerbahçe arasında sürecek gibi gözüküyor. Benim ikinci takımım hiç yok. Sadece Galatasaray var. Ancak bu yarışın son etaplarındaki iki takım arasında “kimi yeğlersin” sorusuna verebileceğim tek bir yanıt var. Kayıtsız şartsız Fenerbahçe.

Spora gönül vermiş, belki de safca sporun dürüst, temiz, etik ama profesyonel bir ruhla yapılmasını yeğleyen,  sporla yoğurulmuş, hayatını da sporla ilintili işlerden kazanan birisi olarak başka bir tezi savunmak adilane olmazdı. Neden mi anlatayım…

“…Anadolu aslanları, kaplanları….” , “Anadolu İhtilali” , “Futbolumuzun dönüm noktası…”, “Anadolu’nun Temsilcisi”  vs vs. Bunlar bize göre tam bir “hamaset edebiyatıdır”. Bir Anadolu takımının şampiyon olmasıyla Türk Sporu ilerleseydi Trabzon’dan ve hatta Sivas’tan bu yana neden geriledi ? Sorulacak soru “Bugün Türk Sporuna faydası olacak kurum bir kulüp müdür yoksa herhangi bir ayak-topu takımı mı?”

10 küsur spor branşında faaliyet gösterip her branşın onlarca kategoride bir o kadar takımını besleyin, bu branşların % 70’i amatör sporcuları desteklesin, okullar kolejler ünüversiteler açın, sivil toplum örgütleri, sosyal dayanışma ve taraftar dernekleri  kurun, sponsor bulun iş sahaarı yaratın, tesisler yapın, o tesislerde nice çocuğa gence kahve köşelerinden kurtulup spor yapma olanağı yaratın, gençleri falçatalı fanatikler yerine topluma yararlı bireylere dönüştürmeye çalışın sonra da “Anadolu İhtilali” hamasetine kurban gidin. Biz Anadolu düşmanı değliz. Ama yarışacak takımın ayak-topuna vurmaktan başka hasletleri vasıfları olsun isteriz. Arkanızda kentin tüm kamu ve ticari kuruluşları, bölünmemiş bir seyirci kitlesi, mecliste de milletvekilleriniz varken siz toplum için hiç bir sorumluluk projesine el atmayın, web-sitenize girilince ayak-topu hariç diğer spor branşları için “…bu site henüz yapım aşamasındadır” yazsın sonra da “Anadolu İhtilali” yaratın !  Hadi canım sizde.

 

Bekir Emre

19 Nisan 2010

Türkiye Tenis Federasyonu
Click for English
Click for English
Haberlere Ait Arşivimize Ulaşmak İçin Tıklayın...