Ankara Tenis Kulübü, Tenis Okulu Antrenörleri
Antrenörler ders öncesinde Kulüp C Kortu, Ankara 1984 Resimdeki antrenörlerin halen büyük çoğunluğu Türkiye'nin dört bir yanında oyuncu yetiştirmeye devam ediyorlar... Tarihten gerçekten çok emin değilim, ama araştıracağım. Erol'un elindeki aliminyum Prince raketler 1981 de çıktı. AliRıza Ağbi 1987 Ankara'dan İstanbul Taç Spor'a gitti. Resimde gördüğünüz üzere bir çok hoca tahta raketle oynuyor yani 1981 e yakın tarihler. Neyse O tarihlerde Ankara'da tek tenis okulu Ankara Tenis Kulübünde var, abartmıyorum 700 kişilik tenis okulları hatırlıyorum.Tabii kalabalıkta çocuklar kim vurduya gidiyor. Deseniz ki bu tenis okullarından kaç tane doğru düzgün tenisçi çıktı. %10 çok iyimser rakam. Çoğu bir daha eline raket almadı. Güneşin altında 2 tane topa vurmak için 3 saat sıra bekleyin Siz de bir daha tenis oynamazsınız. Niye bin kere aynı şeylerimi yazıyorum?. Tecrübe olur. Çok kişiyi tenise tanıştırıp iyilik yapacağım diye, kaçırmakta var! Antrenör ve oyuncular hem okuyor, hem ders verip para kazanmaya çalışıyor, hem de antrenmanlar yapıp bir de tenisçi olunmaya çalışılıyor. Aslında bu kadar istekli ve çalışkan insanlar belki sadece bir konuya yönlendirilse şimdiye Türkiye'den de dünya çapında bir tenisçi çıkardı. Yalnız son yıllarda teniste büyük ilerlemeler var. Başarının çok yakında geleceğine inanıyorum. Genelde tenisçi aileler sülale şeklinde kulübe yayılıyorlar. İbrahim-Erol, Hüseyin-Cemal, Azmi-Hüseyin, Hasan-Muharrem sadece resimde görünen kardeşler. İstanbul, İzmir'de aynen böyle. Peki nasıl mı hoca olduk, kulüpteki oyuncuların hepsi yaz tatilinin ilk pazartesi sabahı kortlarda. Eğitim genelde top toplayarak yetişen hocaların (ballboy) top toplarken duyup gördükleri, biraz okuma, sohbet. Bugünde geçerli olan hareketler. Öğrenciler kortta askeri şekilde ya dizili yada tek sırada... Amaç bu sefer özeleştri değil Türk Tenisine katkıda bulunan antrenörlerden bazılarını tanımak. Resimdekiler: Üst Sıra (soldan sağa): İbrahim Uyar, Hasan Ataç, Hüseyin Karasu, Binnur Selmanoğlu(?), Vedat Aras, Necmi Akşit, Ali Rıza Toptaş, Ali Ayaz, Merih Altınkaya Alt Sıra (soldan sağa): Erol Uyar, Azmi Akkoyun, Muharrem Ataç, Hüseyin Akkoyun, Mahir Ateş, Cemal Karasu Hocalarımızı size tekrar tanıtayım İbrahim Uyar: İbrahim şu anda Atlıspor'un hem antrenörü, hem işletmecisi. Bir taraftan başarılı oyunculuğu ve antrenörlüğünden sonra, bir ilki yaparak bir kulübün zor işlettiği sistemi kendi olanaklarıyla Atlıspor'da yılardır sürdürüyor. Hasan Ataç: Başarılı oyunculuğunu lise sonrasında yavaşlatarak antrenörlüğe geçti ve akademik kariyer yapan sayılı tenisçi arkadaşlarımızdan, 15 senedir Uludağ Üniversitesinde tenis çalışmalarını sürdürüyor. Ayrıca federasyonun eğitim çalışmalarına durmaksızın katkı veriyor. Hüseyin Karasu: Türk tenisinin yetiştirdiği ustalardan. O da çok uzun süredir antrenörlük yaşamını Bursa Altın Ceylan kulübünde sürdürmekte. Vedat Aras: Vedat Abi de usta ve düzgün stilli tenisçilerimizden. Ankara Tenis Kulübünden hiç kopmadan 40 yıldır tenisin içinde. Kulübün takımı ile uzun süre antrenörlük yaptıktan sonra şimdi özel ders veriyor ve Ankara İl Tenis Temsilciliğinin (Tenis Ajanı) yanı sıra Merkez Hakem Kurulu Başkanlığını yürütüyor. Bizim dönemimizde hepimizin antrenörlüğünü yapıp emeği geçenlerden. Necmi Akşit: Necmi çok iyi tenisçiydi, arada oynuyoruz hiç değişmemiş yine öyle. Kardeşi Duygu Akşit defalarca Türkiye Şampiyonu değil mi zaten. Necmi şu anda Bilkent Üniversitesi Eğitim Fakültesi İngilizce Bölümü Öğretim Görevlisi. Ali Rıza Toptaş: İşte yine usta bir tenisçi ve antrenör. Çok çalışkan, disiplinli, kuvvetli. 1987 de Ankara tenis Kulübünden Taç Spora geçti. Oradan da Pamukspor'a. Son olarak Adana'nın antrenörü oldu. Bana çok emeği geçenlerden. Merih Altınkaya: Çok iyi stilli bir oyuncu, Bursa ve Ankara arasında gidip geliyor. Birçok kişiye göre abisi Bülent Altınkaya Türkiye'nin en iyi yetişmiş birkaç tenisçisinden. Şimdi ise Ankara Sports Int.. Erol Uyar: Erol kardeşimiz, başarılı oyunculuğunun arkasından İspanya'ya oradan da Almanya'ya geçerek tenis ve antrenörlük yaşamını sürdürmeye başladı. Aralarda Türkiye'ye gelerek Atlıspor'da abisi İbrahim'e yardım ediyor. Azmi Akkoyun: Azmi Cemal ile birlikte Adana yolu seçenlerden. Adana'da hem performans hem özel ders ile ilgileniyor. Aynı zamanda küçük bir pro shop işletiyor. Muharrem Ataç: Yine tenisin lokomotiflerinden. Ankara tenis Kulübünden dağılan onlarca hocasından biri. Gerçekten Ankara Tenis Kulübü Türk Tenisinin en önemli yapıtaşlarından. Bugün Türkiye'nin hangi kulübe gitseniz kökeni ATK lı bir çok oyuncu ve antrenör bulursunuz. ATK da yetişmek çok büyük tenis kültürü ve kapasitesi kazanmanızı sağlar. (Yine daldan dala uçmaya başladık.) Muharrem Abi çok sevdiğimiz iyi örnek sporcudur. Marmara Beden Eğitimini bitirdi. Bakırköy'de Tenisin oturmasında en büyük pay sahibi. Aynı zamanda İstanbul Tenis Antrenörleri Derneğinin kurucusu. Bu arada bizde Ankara'da bu dernek yapılanmasına artık gitmemiz lazım. Hüseyin Akkoyun: Önce ATK' da kaldı. Sonra 10 sene Amerika'da çalıştı. Amerika'da üst düzey antrenörlük kurslarına katıldı. Döndü. Mersin Tenis Kulübü'nde antrenörlük yapıyor. Mahir Ateş: İyi bir topspinci. Çalışkan bir tenisçi. Antalya'da antrenörlük yaşamını sürdürüyor. Cemal Karasu: Adana'nın sıcağını seçenlerden. Çok iyi bir oyuncu ve tecrübeli bir antrenör. Adana Tenis İhtisas Kulübünde antrenörlük yapıyor. Aynı zamanda pro shop işletiyor. Peki Türkiye'nin en iyi antrenörlerinden oluşan grupta neden ATK'da Vedat Aras dışında kalan olmadı. Şimdiki yönetim hariç tüm yönetimler bunun 3-4 misli daha oyuncu ve antrenörün kulüpten uçup gitmesine izin verdiler. Tabii ki hepsi kalamazdı ama şu anda TED gibi tecrübeli çok daha geniş bir ekip oluşturulabilirdi !! Görüşmek üzere Ali AYAZ Yayın tarihi 9 Nisan 2003 |