Şu günlerde ülkemizde ünlü bir tenisçi var: Pat Cash. Cash, Avustralyalı eski ünlü bir raket. 1987'de Wimbledon'da şampiyon oldu.

bt_24Kariyerinde iki kez Davis Kupası şampiyonluğu da bulunuyor. Ünlü raket, şimdilerde, 'Cash-Hopper Tenis Akademisi' ile yatırım olanakları aramak için ülkemizde. Yanında Dr. Gavin Hopper da var. Spor fizyolojisi üzerine doktora yapan Hopper, 'Cash-Hopper Tenis Akademisi'nin hocası. Seles dahil birçok ünlünün koçu. Sürekli kendisiyle birlikte olan kızı, '10 yaşta' dünya birincisi. Cash-Hopper ikilisiyle röportaj yapma imkanı bulduk. Sorularımız önce Pat Cash'e.

Pat, niye Türkiye'desin?
Türk tenisinin gelişimini değerlendirmek için.

Nasıl değerlendiriyorsun?
Tenisi çok seven ve gelişmesini arzulayanlar var. Teknikleri iyi olanların yanı sıra gariplikler de var; ama buna tüm dünyada rastlıyorsunuz. En önemlisi gelişme arzuları. Heyecanım bu yüzden. Açıkçası bazılarının yeteneğine ve fiziğine şaşırdım. Maç oynarken görmediğim için kafalarını bilemiyorum. Hiçbir yerde görmediğim yanlışlar da gördüm. Bunlar sanki Türkiye'ye ait genel bir trend gibi hep yanlışı kopye etmişler. Bir türlü anlayamadığım ise federasyonun işleyişi! Onlarla ilgili tek bildiğim, verilen hiçbir sözün yerine getirilmediği.

Eğitimimiz yanlış mı?
Siz de Avustralya gibi tenisten uzaksınız. Bizde "Avustralya Açık" gibi dev bir turnuva var; ama başka bir etkinlik pek yok. Bu yüzden sürekli gelişen teknikleri özümsemek zor. Modası geçmiş uygulamalarınız var; ama modern tenisten uzak kalmış bir ülkede bu normaldir.

Tenisin gelişimiyle yatırımlar doğru orantılı mı?
Sporcuların modern tenisten uzak kalmaması için bol bol turnuvalara katılmak gerekir. Başarı için en pahalı antrenöre gerek yok. Ama iyi biri olmalı. Tenis ucuz değildir. Kısıtlı kaynaklar ise işi zorlaştırır.

Türkiye'deki tesisler için ne diyeceksin?
Tenis Eskrim ve Dağcılık Kulübü'nün tesisleri için mükemmel diyebilirim. Diğer tesisler de iyi sayılır. Pek toprak kort görmedim. Artması gelişim için iyi olur.

Aileler, çocukları okusun mu, tenisçi mi olsun ikilemi içindeler?
Bu, aileler ve çocuklar için haklı bir ikilem; hatta tuzak. Düşünülmesi gereken, tenisten zenginliğe giden yolun çok zor olduğu. Tenisi sevdiğiniz için oynamanız gerek, para kazanmak için değil. Okul önemli; ama çocuğunuzun bir rüyaya ulaşmasını istemez misiniz? Ben isterdim.

Basamakları çıkarken kaç saat çalışırdın?
Okuldan çıkar, hergün iki-üç saat çalışırdım. Haftasonları ise turnuvalarla geçerdi. Günümüzde başarı daha uzak. Çünkü, iyi oyuncu adedi fazla olduğundan turnuvalara girmek zorlaştı.

Başarı ile yaş arasında bir bağlantı var mı?
Gelişimin yaşı olmaz. Ama önceliğinizi saptamalısınız. Oyununuzu mu geliştirmek istiyorsunuz, turnuvalarda başarılı olmayı mı? Sürekli turnuvayla oyununuzu geliştiremezsiniz. Dolayısıyla zamanla kaybolursunuz. Ne kadar genç karar verirseniz başarı o kadar artar.

Bu yılki Wimbledon'da favorin kim?
Kimsenin Federer'i geçmesi pek kolay değil.
Hopper: Türkiye'deki ilgi beni şaşırttı

Peki, biraz da Gavin'e soralım. Hem hoca hem de koç olarak senin gözlemlerin nedir?
Buraya fazla bir bilgiyle gelmedim; ama TED'i rüyamda görsem inanmazdım. Tenisi destekleyen bunca orta-yaşlı insanı görmek de şaşırtıcı. Bu insanların çocukları doğal olarak tenisle ilgileniyor. Bu da tenis kültürünü doğuruyor.

Ya yetenek?
Umduğumuzdan fazla. 11-12 yaş grubunu henüz izlemedim; ama bazı gençlerin teknikleri bizi hakikaten şaşırttı. Dünya standartlarından sadece bir iki basamak aşağıdalar. Mesela, Orçun Seyrek gibi solak bir yetenek çok azdır. Bu çocuk en kısa sürede okul ile tenis arasında karar vermeli. Okul aralarında günde bir-iki saat vurarak ilerleyemez.

Ergenliğe kadar olan dönemin önemini vurguluyordun. Açıklar mısın?
Bilhassa tenis ve golfte iyi bir sporcu olmak için 10 yaşına gelene kadar iki unsur önemlidir. Swing, yani kolunuzun vuruşa kadar çizdiği hat ve kortta top yaparak geçirdiğiniz saat. Bunu uygularsanız 9-10 yaşına geldiğinizde formasyon sahibisinizdir. 10 yaştan ergenliğe kadar gelişim yavaşlar. İyi yetiştirilerek ergenliğe gelen sporcu, o dönemde alacağı 25 kilo ve uzayacağı 10-15 santimle başarıya hazırdır. Bu yaşlar, kızlar için 12-15, erkekler için de 15-18'dir. Zaten tenis dünyasına baktığınızda kızların başarı piyasasına çıkışının hep 16 ve sonrasında erkeklerin de 19 ve sonrasında olduğunu görürsünüz.

Yani, sence ergenliğe başarıyla ulaşmış bir genç okulu terk mi etmeli?
Sporda ve okulda öncelikler belirlenmeli. Kortta 3-5 saat geçirmesi okuldaki konsantrasyonunu engelleyeceği için derslerini iyi seçmeli. Spora ağırlık vermek istiyor ama gelecekte işinize yaramayacak sürüyle ders okuyorsanız sizi zor günler bekliyor diyebilirim. Doruklara ulaşmak için hiç şansınız olmaz. Bizim konsantre olduğumuz dersler İngilizce, matematik, fen ve sosyal bilimlerdir. Diğerlerini size zaten hayat öğretir.


BEKİR EMRE     9 Haziran 2004

Düzenleme Ali AYAZ 19-1-2007

Yazının linki: http://www.zaman.com.tr/webapp-tr/haber.do?haberno=57675

zaman


Bu yazıyı geçte olsa buraya koymamın nedeni yıllardır savunduğum Türk Tenisinde süre gelen modası geçmiş uygulamaların yapılması. Modası geçmiş derken etkinliğini kaybetmekten bahsediyorum. Ama yukarıdaki yazıda düşüncelerime tercüman olmuş ve siz hep yanlışı kopya etmişsiniz diyerek en önemli noktayı koymuş...


Türkiye Tenis Federasyonu
Click for English
Click for English
Haberlere Ait Arşivimize Ulaşmak İçin Tıklayın...