31. Uluslar arası Dünya Tenis Şampiyonası 21-26 Şubat tarihlerinde Yeni Zelanda’daydı.  Christchurch’de 45+ bayan  40+erkek, 50 + erkek, Ashburton’da 55+ erkek, 50+ bayan ve Timora’da ise 35+ bayan, 40+ erkek, 40+ bayan takımları yarışmaktaydı. Ancak turnuvanın ikinci günü Chirtschurch’de meydana gelen büyük deprem felaketi turnuvanın bir ayağının erken sonlanmasına neden oldu.

35 yaş üzeri 22 ülkeden 500 oyuncunun yarıştığı bu turnuvada Türk Takımında yer alan oyuncular günler öncesinden hazırlıklara başlayarak TTF desteği ve en çokta kendi imkanlarıyla uzun bir yola çıktıklarında, büyük bir deprem felaketi ile karşılaşacaklarını asla bilmiyorlardı. Yolun uzun olması nedeniyle daha ilk günden vazgeçenler olsa da bazılarındaki tenis sevgisi, milli takım onuruyla da birleşince asla vazgeçmediler, Singapur, Dubai , Bonkok,Sidney, Melborne, Aucland  üzerinden bu şirin memlekete ulaştılar. Oyuncuların otellerine yerleşmesi ve açılış seremonisi ile turnuva başladı. Açılışta Yeni Zelanda yerlilerinin yaptığı Maori dansı herkesin ilgisini çekti.

22 Şubat 2011 saat 13.00 de 6.2 şiddetindeki deprem ile tenisçilerimizin tüm planları, ümitleri, enerjileri sarsıldı. Turnuvanın ikinci günüydü, öğle saatinde maçlar yağmur nedeniyle yeni başlamıştı, tüm tenisçiler kortlardaydı. Bazı tenisçiler ülkelerinin flamaları ve küçük hediyeler alıp vermeye başlarken,  bazı tenisçiler ise maçlarına başlamıştı.  Daha bir iki oyun oynamadan büyük bir sarsıntı ile kortlar çatlamaya patlamaya başladı. Kırılan çatlaklardan sular fışkırmaya başladı. Kulüp müdürü Hamiş tüm tenisçileri kulübün arkasında güvenli bir yerde toplanmasını sağladı. Uzun süre burada kalan tenisçiler daha sonra Hugli Parka götürüldü. Ancak yağmur yağmaya başlayınca  bir okulun spor salonuna yerleştirilen tenisçiler deprem şokuyla ne olduğunu pek kavrayamadılar. Güzeller güzeli Chiristchirch’de maçlar iptal edilirken, yas ilan edildi

.

Yeni Zellanda’ya haritada bakılınca iki küçük adadan ibaret olduğu görülür. Buda dünyanın yuvarlak olması ve harita yapma tekniğinin bir azizliğidir. Gerçekte bu adaların toplam alanı 256 bin km karedir. Bir başka deyimle Türkiye’nin üçte biri ya da büyük Britanya adası kadardır. Adadaki şehir ve yer adlarının büyük bir kısmı Büyük Biritanya’da bulunan yer adlarına benzetilerek verilmiş. Kuzey adanın önemli şehirleri Aucland ve  Welingtondur.  Güney adanın merkezi ve en  çok iyi bilinen  şehri ise Christchurch’dür. Sözlük anlamı İsanın kilisesi anlamına gelen bu şehre daha çok bahçeli şehir de denilmektedir. Şehrin asayiş bakımında güvenli olması nedeniyle de pek çok basın ve yayın kurumu tarafından güvenli cennet olarak adlandırılmaktadır. En küçük kasabalarında bile doğal parklar ve çiçek bahçeleri geniş ve planlı yapılar bizleri imrendirdi, neden bizde şehir planlaması yok diye hayıflandık.

Güney adasının kuzeyinde yer alan Alp dağları, doğal güzellikleri, krater gölleri, kayak merkezi ve insan dikimi sedir ormanları görmeye değer güzellikleridir.  Okyanus kıyısında kayalarda  Fog balıkları, okyanusta yüzlerce gruplardan oluşan yunus kolonileri ayrıca kıyıdan hemen 4-5 km uzaklıkta üç bin metre derinliğe ulaşan bölgelerde balinaları görülmesi tenisçilerimize unutulmaz anlar yaşattı.

Kaikoura açıklarında balina seyri gezileri yoğun ilgi gördü. Bu kıyılarda iki tür balina yaşadığını öğrendik. Birinci grup balinalar 12-14 m boyunda 40-60 ton ağırlığıda ve bu körfezde yerleşik olduğu belirtildi. Balinalar 45 dakika dalıp, daha sonra su yüzüne çıkıp yaklaşık 10 dakika nefes almakta ve bu işlemi düzenli olarak yapmaktadır. Bazen balinaların su yüzeyinde veya deniz dibinde uyuduklarıda görüldü. İki saatlik bir körfez turunda ortlama 6-8 balina görmek mümkün. Katil balina adı verilen balinalar ise gezgindir. Uzunluğu 22-24 m yiv ağırlığı 200 tonu bulmaktadır. Bu balinaları turistik tur sırasında görmek ise zordur.

Her iki adada da uçsuz bucaksız yeşillikler  ve bir çok hayvan çiftlikleri (özellikle koyun, sığır, domuz, geyik çiftlikleri) bulunmakta ve dünyanın önde gelen besin kaynağını oluşturmaktadır. Bu adaların en önemli özelliklerinden biri, adalarda kurt, tilki, yılan v.b. vahşi hayvanların olmamasıdır. Adaların iklimi yaz ve kış ılımandır. Bu nedenlerle adada çiflikler açık havada kurulmuş, çiftlik arazileri küçük tel örgülerle bölünmüş. Koyun, sığır ve ceylan sürüleri bu bölmelerde yayılmaktadır. Bir süre sonra çoban sürüyü bir başka bölmeye almaktadır. Yeni Zellanda’da yüzlerce koyun sürüsü olmasına rağmen sürünün başında bir tek çoban bile görmek mümkün değil. Çobanlar dört tekerlekli motorsikletleriyle sürüyü bir bölgeden başka bir bölmeye geçirmek istedikleri zaman ortaya çıkmaktadır.

Yeni Zelanda insanları cana yakın, yolda yürürken ya da bir yere girdiğiniz an size gülümsüyorlar, selam veriyorlar ve yardım ediyorlar.. Küçük bir İngiltereyi andıran şehre 1840 yılında gelen İngilizler kendi sistemlerini kurmuş, trafik ters yönlü ve araçlarda direksiyon İngiltere’deki gibi sağ tarafta olmasıyla,  İngiltere dışında en İngiliz şehri olarak bilinmektedir.

Christchurch  anlamı gibi yeşillikler içinde doğal  güzellikleriyle ve tam şehrin ortasında yer alan 19. yy yapımı Katedralin depremden önceki hali  tenisçilerimizi büyüledi. Ne yazık ki kadedralin 21 Şubat 2011 günü olan depremde önemli ölçüde hasar görmesi, şehir merkezindeki bir çok binanın yıkılması,  14 katlı CTV Canterbery TV binası ve Japon öğrencilerin dil okuduğu Toyoma City’nin  tamamen çökmesi, 150 kişinin ölümü, 200 kişinin hala kayıp olması, pek çoğundan da ümidin kesilmeye başlaması ise herkesi çok üzdü. 7. 2 depremi  5 ay önce tek bir ağır yararlı vermeden çok hafif hasarlar atlatan şehirde,  6 ay sonra  6.3 şiddetinde deprem olduğunda başlangıçta hiç  kimsenin önemli bir hasar olacağı aklından bile geçmedi. Ancak depremin şiddetinden çok fay hattının yüzeye yakınlığı ve şehir merkezinde olması yıkıcılığını artırdı.

Chiristchirc’de ülkemizi temsil etmek için okyanus ötesi yolculuk yaparak Yeni Zelanda’ya gelen Tenis Milli Takımımıza depremde destek olan herkese TTF Başkanı’na, Türkiye Konsolosu’na Turkcel’e  ve en önemlisi takımı güvenli yerlere ulaşmasında özverili gayreti ile mücadele eden Canterbury Tenis müdürü Hamish Cain’e binlerce teşekkür…

Dr. Havva Bilgin Türedi - 04 Şubat 2011

Bu e-Posta adresi istek dışı postalardan korunmaktadır, görüntülüyebilmek için JavaScript etkinleştirilmelidir