Bir önceki yazımda tenis de teknik beceri gelişiminin ve bileşenlerinin genel bir değerlendirmesini yapmış ve siz değerli okuyucularıma sunmuştum. Teknikte kalite, pek tabii olarak teniste her türlü performansın belirleyicisidir. Zira teknik, oyuncunun bedensel, zihinsel ve taktiksel becerilerini topa, top aracılığı ile rakibine kullandığı kendisine özgü hareketler bütünüdür. Bu bakımdan tekniğin mükemmel seviyede gelişimine önem verilmelidir.

Felsefeciler, psikologlar ve öğretmenler, insan gelişiminin oluşması için kritik üç özellikten bahsederler; bunlar bedensel, zihinsel ve duygusal alanlardır. Bir tenis oyuncusu bu özelliklerin yanında tüm kişilik özelliğini de geliştirmelidir ki oyunda bu özelliğinden de faydalansın.

Gelişimin ilk safhalarından itibaren, bedensel özelliklerin ( hareket potansiyeli ( kondisyon ve koordinasyon ) ve tenis tekniği ) geliştirilmesine önem verilmelidir. Bunlar olmadan diğer alanlar da gelişme sağlanamaz. Daha sonra, zihinsel boyut geliştirilir ve bedensel alan fonksiyonel hale gelir. Geliştirilecek son alan duygusal alandır. Duygusal boyut ya zihinsel ve bedensel kavramaların birlikte çalışmalarına imkân tanır, ya da eğer bunu yapamazsa çarklardan biri dönmeyeceği için makineyi bozar.

Koç, oyuncusunun gelişmesine ihtiyaç duyduğu alanı belirleyebilmelidir. Bunu öğrenme safhalarında görmelidir, gelişme süreci bedenselden zihinsele ve oradan duygusala doğru ( dıştan içe ) ilerler. Ama müsabaka safhasında bu sıralama tam ters bir düzende işler. Duygusaldan zihinsele ve sonrada bedensele ( içten dışa ) doğrudur. İçten-dışa performansları anlayabilmeyi mümkün kılan yol, bedensel özelliklerin geliştirilmesinde ve kullanılmasında verilen emrin duygusal alandan başlamasıdır. İşte tenis oyuncusunun müsabaka için korta çıktığında bedensel özelliklerini antrenmandaki gibi iyi kullanamamasının sebebi, duygusal alandaki özelliklerin ( endişe, korku, heyecan, güven, vb ) dengesini kaybetmesinden kaynaklanmaktadır. Duygusal alan zihinsel alanın çalışmasına izin verir. Daha sonra da zihinsel fonksiyonlar, bedensel özelliklerin gelişmesine izin vermesi ile toplam gelişim sağlanmış olur. Her alanın özgün bileşenleri vardır ve oyuncunun toplam gelişimi için her birini çalıştırılması zorunludur. Oyuncuların; zihinsel ve duygusal boyutlarını işin içine sokmadan doğrudan bedensel hareketlere geçme eğilimleri vardır. Çoğu zaman oyuncular bu alanlarda destek almak için koçlarına güvenirler. Koç bu konuda çok titiz davranmalı, sorumluluğu tekrar oyuncunun üzerine yüklediğinden emin olmalıdır. Oyuncu hem antrenmanlarda hem de maçlarda her üç boyutu da bir arada kullanacağını kesin olarak bilmelidir. Bu oyuncunun toplam gelişimi için tek yoldur ve bu yol onları şampiyonluğa götürür.

KAYNAK

EMRE,C.,”A’dan Z’ye Tenis” Nobel Basımevi/Ankara 2008

Cihat Emre / 15.02.2011

Bu e-Posta adresi istek dışı postalardan korunmaktadır, görüntülüyebilmek için JavaScript etkinleştirilmelidir