Erol Uyar
Adı Soyadı:
Erol Uyar
Doğum Yeri Tarihi:
Yozgat - 18.04.1972
Tenise Başladığı Yer ve Tarih:
ATK, Ankara - 1980
Kariyeri:
12, 14, 16, 18 Yaş Türkiye Tek ve Çift Erkekler Şampiyonu, büyükler ikincisi ve 50 kezden fazla milli
Okulu:
Hacettepe Üni. Spor Eğitimleri, Almanya Heildberg Üni. Spor Böl. çift master
Kulübü:
ATK - (Halen Almanya'da antrenör)
Backhand:
Çift el
Türk Tenisi Hakkındaki Düşünceleri:
Her şeyde olduğu gibi Türk Tenisindeki ilerlemeyi kimse göz ardı edemez. Bu sporun eskiye oranla daha çok kişinin yaptığı da bunun bir göstergesi. Bence burada tenisi zengin sporu imajından kurtarıp herkesin yapabildiği bir spor olarak lanse edilmesinin büyük önemi var. Türk tenisinin gelişmesinde en önemli etken sponsorluk olarak gösterilse de (Duygu hariç birçok kişinin fikri) bana göre de en önemli etken değil. Burada (eminin Türkiye'de de durum aynıdır) insanların aklına İpek Şenoğlu'nun adı değil de tenis deyince akla ilk Hülya Avşar geliyorsa bu medyanın ne kadar da güçlü olduğunu gösterir. Zaten eğer sponsorluk olayı aranıyorsa bu medya sayesinde o kadar kolay bulunur ki. Bunun dışında genç kardeşlerimizin elde ettiği başarılarda teniste az da olsa bir kıpırdanmanın içinde olduğumuzu gösterir. Bu arada edindiğim bir tecrübeyi sizinle paylaşmak istiyorum. 10 yılı aşkın bir süredir yurt dışında yaşıyorum. Bu süre içinde birçok sempozyumlara kurslara katıldım. Çeşitli yaş gruplarındaki gençlerin maçlarına gitme fırsatını yakaladım. İnanın bizdeki yetenekli gençlerin sayısı buradakilerden daha fazla. Ama olay nedir de bunlar belli bir yaştan sonra aradaki farkı açıyorlar. Cevapta çok basit sistem. İstenirse bu sistemi de başka bir konu da ele alalım.
Genç Tenisçilere Tavsiyeleri:
Kendinize güvenin. Sizden önceki kariyerli tenisçi büyüklerinizin tecrübelerinden yararlanın. İmkanınız varsa çok turnuva oynamaya gayret edin. Spor psikolojisi hakkında bilgi edinin ve ondan yararlanın. Ama tekrar söylüyorum Kendinize güvenin.
Tenisle İlgili Bir Anısı:
Uzun yıllar tenis oynadıktan sonra şöyle bir geriye baktığımızda ne kadar güzel anılarımız olduğunun farkına varıyoruz. İşte bunlardan bir kaçı:
89 millitakim Macaristan. Ben, Erhan oral, yasemin kaya ve gülberk.Oteldeki odalarımızda buzdolabı var ve içleri dolu. Turnuvanın son günu odaya bir geldik dolap bomboş. Erhan bana bagırıyor ben ona.İkimizde birbirimizi suçluyoruz.Neyse hesabı Erhana ödettim. Türkiyeye dönüldü ve bir turnuvada yaseminle gülberk Erhanla bana bakıp gülüp duruyorlar.Sonradan anlasıldıki bunlar bizden önce otele gelip resepsiyondan bizim anahtarı alip dolabi bir güzel boşaltmışlar...
1988 Temmuz yer Bursa Altın Ceylan kulübü.( gerçi ortada ne geyik nede ceylan var ama kulüp adı öyle) Olan olaylara başlamışken bu turnuvadaki bir iki olayıda anlatayım. Korayla çeyrek final maçım var,iki raketten biri kopuk ama diğeri sağlam. Maça 5 dakika kala kopuk raketin tellini boşaltayım diye tırnak makasıyla çat çat kopartmaya başladım.Ulan tabiiki yine mallıgımız tutup(öz eleştirimi de yaparım) sağlam raketin tellerini kesmişiz. Bizim raket çekilene kadar başka raketle oynadım. İlk seti
kaybetmeme rağmen,kendi raketlerimle olayı bitirdim. Neyse gelelim final gününe. Teklerde ve çiflerde finalim var. Teklerde berkle oynuyorum
Maç uzadıkca uzuyor. Son sette yine raketsiz kaldım.İmdadıma her zamanki gibi Duygu yetisti. Ulan kızın raketini alınca daha iyi oynamaya başladım. Berk kafayı yiyor ve bagırıyor. Herif başka raketle daha iyi oynuyor, diye neyse bu maçı kazasız atlatıp 15 dak sonra Kerim ve Selime karşı çiftler maçına çıktık. Bu arada hatırlatayım, son güne kadar daha havuza ayak serçe parmağımı sokmamışım. Çünkü kim turist olursa ancak havuz izni öyle çıkıyordu. 3 saatlik bir tek maçından sonra 2,5 saatlik birde duble maçı beni biraz yordu. Hatta birde maçta ilginç bir olay yaşanmiştı. İlk set 7.5 bize ikinci set tie-break 6-5 onlar servis bende. Bana orda kramp girmeye başlamıştı zaten. Berke: yapamayacağım servisi sen at dedim ve attı. Karşıdakiler uyanmadi ama trübündeki İstanbul ve İzmirliler nasıl bağırıyor, biz Üsküdarı geçmiş ve de maçı almıştık( üsküdar olayinda at"ta var.Bu Maçta bitti ve ben kupa töreninin hemen ardından pis pis kendimi ve de terli terli bu Bursa turnuvası bittikten sonra bütün(coğu)tenisçiler buradan bir otobüsle Balıkesire geçecegiz. Tarihte ender rastlanan bir olay,iki turnuva arka arka oynamak. Neyse, millet otobüste yerlerini almis benim gelmemi bekliyor.Ben havuzdan çıkıp acele bir şekilde bavulumu sırtıma alıp otobüse bindim. Otabüsün içi o kadar kalabalık ki en az 6-7 kişi yerde oturuyor, bazılarıda ikişer kişilik koltuklarda 3erli oturuyor,bazılarıda ikişer kişilik koltuklarda 3erli oturuyor .Bende Yusuf Arpak ve Fatih Soysal"in yanına çöktüm. Yolculuk başladı. Aradan bir 15-20 dakika geçti sanırım. Yerimiz zaten dar, yanımdaki iki ayı rahat durmuyor beni, sıkıştırıyorlar. Abicigim bir anda önce baldırımada hafif bir çekme oldu. Yanımdakiler gülüyorlar tabii. Bu çekme olayı yerini yavaş yavaş kasılma olayına (kramp) çevirmeye başladı. Baldırda başlayan bu durum abartısız başım hariç vücudumun hemen her yerinde kendini hissettirmeye başladı. Bu arada çektiğim acıyı burada tarif edemeyecegim. Yanımdakiler olayın ciddiyetini yavaş yavaş kavramış olacaklar ki şoföre durumu bildirmişler tabiki 30 adet meraklı çift gözlerinin üzerimde yoğunlaştığının farkındayım ben başlamışım (her ne kadar dogru ise) Anneciğim anneciğim, buralarım buralarım. Yusuf bir anlatıyor inanın ben bile gülüyorum otobüs bi dinlenme tesisin de durdu. Elim yüzüm yıkandı, biraz sakinleşmiştim. Koridor boşaltıldı. Bütün yolculuğu koridorda yatarak geçirdim.
Unutamadığım maçlar. 1982. 14 yaş bölge şampiyonasi. Rakip Can Balas . Maç 5 saat 30 dakika sürdü ve de 3 hakem değiştirdik, maçı kazandım.
1988 Cumhurbaşkanlığı kupası. Büyükler yarı finali. Alaaddin Karagöze karşı oynuyorum. İlk set 3-2 Alaaddin öndeyken maçı bir kramp yüzünden bıraktım yine aynı turnuva. Çift erkekler finali. Ben ve Berk, Mustafa Askara ve Yavuz Erkangile karşı oynuyoruz. Son set 5 2 ve de 40/15 servis Berk te. Maçı kaybettik.1990 büyükler Türkiye şampiyonası çeyrek final. Rakip Erhan Önal Yine son set ve 5-2 40/15 öndeyim Maçı kaybettim 1992 büyükler Türkiye şampiyonası çift erkekler yarı final. Ben ve Deniz Karacay, Baris Ergün-Alaaddin Karagöz çiftine. Tenis hayatımın en iyi çift maçıydı diyebilirim. Son set 7/5 kazandık.
Tenis Hayatı:
Tenise ilk okul birinci sınıftayken başladım.Başladim demek ne derece dogru bilemiyorum.Abim Ibrahim Uyar beni Bollboy olarak ATK ya getirmisti.Aslinda bu ise top toplayarak basladim dersem daha gercekci olur.Hic unutmam ilk raketimide kulüp üyeklerimizden Yener Etker vermisti Hic unutmam ilk raketimide kulüp üyeklerimizden Yener Etker vermisti tenisimi ilerletmeye calisiyordum. Ankara'daki bölge turnuvalarina katilip ilk turlarda yenilip bol bol agliyordum. 1981 yilinda (o zamanlar senede bir türkiye sampiyonlugu vardi ve de en alt katagori 14 yas idi) Zonguldakta yapilacak olan 14 yas türkiye sampiyonasina gidecek 14 yas erkek takiminin secmesi yapildi ve ben oynadigim bütün maclari kaybedip buna Ali Ayaz da dahil-ilk ve son galibiyetidir bana karsi-)sonuncu oldum.(Zaten yasca hepsi benden ”tamam, sende Zonguldak'a geliyorsun” dedi. Dünyalar benim olmustu. Vede yillar boyu sürecek bir tenis kariyerine adim atmistim.Defalarca türkiye sampiyonluklari, milli takim oyunculugu, takim olarak Türkiye lig ikinciliklerini bu kariyerin icine sigdirdim. Su anda da yurt dışında bu tenis hayatıma devam ediyorum .
Favori Oyuncuları:
Yerli: Her dönemde farklı favori tenisçilerim vardır. Tenise başladiğım yillarda, Kemal Anbar, Hakki Özgenel, Nuray Derman, Müge Özgenel, Yesim Oguz, benim dönemde Necvet Demir, Yavuz Erkangil, Duygu Aksit , Elif Oğuz ve Gül Güzelbey
Yabancı: Wilander, Graf ve Agassi
Erol Uyar sevgili takım arkadaşım İbrahim Uyar'ın kardeşi. Erol başarılı tenisçilik hayatını Almanya'da antrenörlükte daha da arttırarak sürdürmekte. Başarılarının devamını diliyoruz. AA
Hazırlayan - Ali AYAZ
10 Ocak 2005