Adı Soyadı:
Gökhan Uruk

Doğum Yeri Tarihi:
Ankara - 23 05 1993

Tenise Başladığı Yer ve Tarih:
Orta Doğu Teknik Üni. , Ankara  - 2001

Kariyeri:
2003 Türkiye 10 Yaş Tek Erkekler Şampiyonu - 2004 Türkiye Kapalıkort 12 yaş C Şampiyonu

Tahsili:
Ted Ankara Koleji 5. sınıf öğrencisi

Kulübü:
ODTU

Backhand:
Çift el (Sağ)

Türk Tenisi Hakkındaki Düşünceleri:
Tenisi çok seviyor ve başarılı olmayı çok arzu ediyorum. Ancak Türkiye'de tenise gerekli ilgi gösterilmiyor. Yetkililerin bu konuya özel bir önem vermelerini arzu ediyorum.

Genç Tenisçilere Tavsiyeleri:
Gökhan ile burada kısa bir konuşma yaptık onu size aktarmak istiyorum.
Tenise nasıl başladın ?
Aslında benim 1 aylıkken tenis kortlarıyla tanıştığım ailem tarafından söyleniyor. Ben mayıs ayında doğduğumdan itibaren babamın kendisi tenisi çok sevdiğinden ve oynadığından her gün Silahlı Kuvvetler Spor Okuluna götürüyormuş. İlk tenisle tanışmam böyle olmuş. Bu nedenle küçük iken elime geçen her şeyi havaya atıyordum.

Neden başka bir spor değil de Tenis ?
Ben 7 yaşındayken 19 Mayıs Tesislerindeki bir yüzme kulübüne gittim. Gerçekte, yüzmeye çok yetenekli olduğum, tanıdığımız tüm spor hocaları tarafından söyleniyordu. Ancak Türkiye'deki havuz şartları ve hijyen koşullarına dikkat edilmediği için yüzme sporunu bırakmak zorunda kaldım. Ancak, yüzme olayı bitince mutlaka bir spor yapmam gerektiğinden tenise başladım.

Takım oyununu neden seçmedin?
Aslında ben küçük olduğum için böyle bir tercihim olmadı. Şimdi spora başlasaydım kendi tercihim olabilirdi. Ancak tenis ömür boyu yapılacak bir spor, bu açıdan tenisi seçtiğim için çok mutluyum. Ayrıca ben biraz da hırslıyım o açıdan benim kişiliğime uygun.

Tenis olmasaydı ?
Eğer tenis olmasaydı okulda voleybol oynuyorum ve çok seviyorum, voleybolu seçerdim.

Peki bireysel sporun zorluğu yok mu ?
Tabii ki var, takım sporunda siz başarılı veya başarısız olsanız da başarı veya başarısızlık takımın oluyor. Birlikte sevinmek ve üzülmek var ancak teniste ise her şeyi yani başarı yada başarısızlığı siz göğüslemek zorundasınız. Oyunda rakibinizi tanımaya çalışıyorsunuz, hangi pozisyonda ne yapacağınızı düşünüp o an karar veriyorsunuz. Bu doğru da oluyor yanlış da her türlü sonuç size geri dönüyor. Bazen bu durumdan rahatsız oluyorum. Ancak okulda da bireysel çalışıyoruz. Bu da aynı olay.

Nasıl çalışıyorsun ? Bildiğim kadarıyla okulda da çok başarılısın.
Hasta olmadığım zamanlar antrenmanlara düzenli gidiyorum. Ben okulda da çok başarılı olmak istiyorum. Derslerimi çok iyi dinliyorum. Antrenman günleri ödevlerimi teneffüslerde yapmaya çalışıyorum yada eve gelirken serviste yaptığım da çok oluyor. Bitiremezsem saat 24.00 da olsa mutlaka ödevimi yapıyorum.

Hırslısın diyebilir miyiz ?
Evet ,her şeyi en iyisi ile yapmak istiyorum, böyle bir duyguya sahibim. Okulda bu yıl iki kez (80-88 gibi) düşük not aldım ve o zaman çok üzüldüm.

Ya tenis ?
Teniste de puan kaybettiğim zaman çok üzülüyorum. Hem dersimde hem de teniste başarılı olmak istiyorum; çünkü çalışıyorum.

Gelecek için ne düşünüyorsun bu belki çok erken ama ?
Çok iyi eğitim almak ve çok iyi tenis oynamak istiyorum. En iyi üniversitede okumak, insanlık yararına araştırma yapan bilim adamı olmak istiyorum.

Uluslararası turnuvaları izliyor musun ?
Evet biz ailece tenise çok düşkünüz ve hepsini izliyoruz. Eğer maçlar geç saatlerde olursa o zaman banttan izliyoruz.

Kiminle oynamak istersin ?
Steffi Graf ile oynamak isterim. Çünkü 377 hafta zirvede kalan bir tenisçi ile oynamak bana gurur ve mutluluk verir. Videolarını izlediğim kadarıyla slice vuruşlarına bayılıyorum.

Ya Türkiye'de !
Duygu Akşit, İpek Şenoğlu, Havuç gibi kişilerle oynamak isterim.

Duygu ve İpek'i anladım, ama neden Havuç?
Türkiye?de tenis sporuna diğer spor dallarındaki gibi ilgi gösterilmiyor. Herkes küçük yaşta futbol ile tanışıyor.Ancak Havuç, Çocuklar Duymasın dizi filmi ile çok geniş kitlelere hitap edebiliyor. Herkes izliyor. Havuç?un da tenis oynadığını biliyorum. Böylece çok geniş kitlelerin tenisi tanımaları daha kolay olur.

Bu kadar yoğun tempoda kendine vakit bulabiliyor musun?
Fazla değil. İyi filmler olursa bazı hafta sonları sinemaya gidiyoruz. Klasik müziği çok seviyorum, konserlere gidiyoruz. Bu nedenle şimdi müzik eğitimine başlayacağım.

Tenisle İlgili Bir Anısı:
ODTU'de kulüp harici birisiyle tenis oynamak veya ders almak yasak. Ancak kulüp çalışmalarının çok kalabalık olması vuruşlarımı yeteri kadar geliştiremiyordu. Evimizin tam karşısında tennis clinic diye biri açık diğeri kapalı iki tenis kortu vardı. Ancak ben buraya gidip takımdan atılırım korkusuyla duvar bile çalışamıyordum. Ancak biraz takip ettiğimde Mina, Dorukhan, Gökalp gibi bir sürü Ankara şampiyonu oyuncunun her boşluklarında burada çalıştıklarını gördüm. Bende bunun üzerine Ali AYAZ ile özel çalışmaya başladım. Ayrıca kortlarda diğer oyuncular ile daha kaliteli antrenmanlar yapmaya başladım. Aslında tenisin kalabalık takımlar ile başarılı olması biraz zor gözüküyor. Takımdan gizli çalışmak beni biraz huzursuz etti. Ama şimdiki kulüp yönetiminin bunu serbest bırakması beni çok rahat ettirdi.
Tenis Hayatı:
2003 yılının İlk Turnuvası Antalya'da yapıldı. 3.tura çıkabilmek için gerçekte benden 2 yaş büyük olan ancak yaşı küçük yazdırılan ve yaş küçültmesi yapılan Antalya Tenis İhtisas Kulübü oyuncusu Ural Ateş ile oynadım. Güzelde oynadım ancak yenilerek elendim.

2. turnuva İzmir'de yapıldı bu kez Ural ile finalde karşılaştım ve yenilerek 2. oldum. Ben Ural ile oynarken psikolojik olarak etkilendim. Bu bana ve aynı yaş gurubunda olan diğer arkadaşlara karşı büyük haksızlık ve saygısızlık ayrıca etik de değil. Belki 5-6 yıl sonra fiziksel güçlerimiz aynı olacak ama şu anda aynı güçte değiliz. Aslında federasyon yaş guruplarını ayırdığına göre bunun mutlaka geçerli nedeni var böyle şeylere izin verilmemeli.

2003 yılının 3. turnuvası Bursa'da yapıldı. Ural Bursa'ya gelmedi finali yine Antalya Tenis İhtisas Kulübü oyuncusu Cahit Kapukıran'la oynadım. 6-3 / 6-2 yendim.
Ocak 2004 Ankara Tenis Kulübünde yapılan Türkiye Kapalı Kort Şampiyonasında 11 yaşında olmama rağmen 12 Yaş C klasmanı birincisi oldum.

Favori Oyuncuları:
Yerli: İpek Şenoğlu, ama daha yerli oyuncuları fazla tanıyabilme fırsatım olmadı.
Yabancı: Andre Agassi, Steffi Graf, Pete Sempras, Andy Roddik, Williams kardeşler

Gökhan şimdiye kadar gördüğüm en yetenekli ve çalışkan oyunculardan. Seyreden herkes inanamıyor. Okulunda da çok başarılı. Gökhan ile oynarken artık antrenman yapmaya başladım. Ailesine ve kendisine teşekkür ediyorum.