Murat Gürler
Doğum Yeri Tarihi: Ankara - 04 Mart 1959
Tenise Başladığı Yer ve Tarih:Ankara Tenis Kulübü - 1972
Kariyeri: Türkiye Şampiyonu
Türk Tenisi Hakkındaki Düşünceleri: İlk olarak tenisi profesyonel bir düşünce ile yapmamız gerekiyor. Bunun için de aynı düşünce içinde olan idarecilerimizin başta bulunmaları lazım. Son yıllarda Türkiye’de tenis oynayanlar çoğalmıştır. Bu çok önemli bir husustur, çünkü öte yandan Avrupa’da tenis oynayanlarda önemli bir azalma gözükmektedir.
Türkiye’de tenis ile hayatını kim kazanmak istiyor, bunu araştırıp o kişilerin üzerine eğilmek zorundayız. Burada bana bazı kişiler kızabilir, ama maddi durumu iyi olan, üniversitede - iyi bir dalda - okuyan tenisçilerimizden fazla bir umut beklemek rüya olur. Bunun örneği Ankara Tenis Kulübünde ballboy sistemini kaldırılarak görüldü. Ballboy sistemi kaldırıldığından beri Ankara tenisinde çok büyük bir gerileme var.Mücadele hırsı olan - küçük yaştan beri hayatla savaşmanın ne olduğunu bilen - tenisçilerimizin başarılı olacaklarına inanıyorum. Bugünkü tenisçilerimizin gerekli çalışmayı göstermeyip kulüpler tarafından şımartıldıklarını biliyorum.Antrenör hususuna gelince, yabancı antrenörlerin Türk tenisini ileri götüreceklerine inanmıyorum. Türk tenisçileri kurslara gönderip eğiterek daha başarılı olacaklarına inanıyorum. Fakat, yabancıya 3000 $ verip kendi tenisçimize 300 $ verirlerse bu iş yürümez. Antrenörlerimizi eğittikten sonra gerekli disiplini ve çalışmayı onlardan istemeliyiz.
Genç Tenisçilere Tavsiyeleri: Tenis hayatını okuyunuz.
Tenisle İlgili Bir Anısı: Her sene Ankara Enternasyonal Turnuvasına gelen Rus tenisçi Vadim Borissov'dan bakarak çiftel backhand vurmayı öğrenmiştim. İlk defa Türkiye’de bu vuruşu yapan kişi olmuşumdur. O zamanlar bana bu konuda çok kızanlar oldu...
Tenis Hayatı: Tenise 1972 yılında Ankara Tenis Kulübünde tenis okuluna girerek 13 yaşında başladım. Aslında çok iyi bir futbolcu olmak istiyordum, daha doğrusu çok iyi bir kaleci, fakat futbol dünyasından kimseyi tanımadığım için bu işin çok zor olacağını tahmin ediyordum. Her futbolcu gibi mahalle arası maçlar (olaylı maçlar) yapıp eve yorgun perişan halde dönüyordum. Bu durum annemle rahmetli babamın hoşuna gitmiyordu. Bunu sonucunda beni nezih bir spor olan tenise gönderdiler.Ankara Tenis Kulübünde üye olan Rafet Çaltuğ1 babamın en iyi arkadaşının oğluydu. Kendisiyle konuşup beni tenis okuluna kaydettirdiler. Tenis okuluna girerken iki üyenin ismini vermemiz gerekiyordu; birinci isim Rafet Çaltuğ, ikinci isim şans eseri o anda orada bulunan rahmetli Yıldırak Daş2 idi. Tenis okuluna okullar başlayana kadar devam ettim. Hocalarım Arif Koçak3, Hasan Özdemir3, Kemal Anbar3 gibi ünlü tenisçilerdi. Ancak bir kişi var ki gerçekten her zaman beni sonsuz destekledi, kulüpte de herkesin bildiği kişi Hakkı Özgenel.
Sezon sonunda yapılan tenis okulu turnuvasını kazanıp 1973 yılının Mayıs ayına kadar tenis raketini elime almadım. Esas tenis hayatım buradan sonra başlıyor, yani Mayıs 1973'ten itibaren. 1973 yılına kadar oynadığım tenis elle sayılacak kadar azdır. Benim için çok yararlı olacağını (maddi yönden de) düşünerek 1973 yılında ballboy4 oldum.
Bu yıldan itibaren turnuvalarda ciddi olarak oynamaya başladım. Antrenman olarak devamlı duvar yapıyordum5. O kadar çok çalışıyordum ki duvardaki bütün deliklerin yerini ezberlemiştim. Duvar yapma rekorumu yaklaşık olarak 9 saat olarak hatırlıyorum. Arkadaşlarım direk olarak belli etmeseler de biraz kafayı yemiş olduğumu düşünüyorlardı. Tenisçi olmayı kafama koymuştum! Bütün günlerim duvar önünde ve kimi yakalarsam tenis oynayarak geçiyordu. Ailem bu konuda bana karışmıyordu, çünkü tenisten pek fazla anlamıyorlardı. Annem hala tanıdıklarına, "Murat ne yapıyor?" diye sorduklarında "Murat spor oynuyor!" diyor. Bunun bana çok faydası oldu, çünkü ailemden hiçbir zaman spor konusunda bir baskı görmedim.İlk ciddi turnuvam İstanbul’da Taşlık Tenis Kulübünde oldu. Çok heyecanlanmıştım, fakat iyi bir performans gösterdim. Yine de buna rağmen elendim. Böylece beni Türk tenisinde tanımaya başladılar.
-
Türk tenisine, özellikle federasyona yıllarını tenise vermiş bir tenis sever.
-
Türk tenisinin önemli isimlerinden. Kariyer sayfalarımızda tanıtacağız. Rahmetle anıyoruz!
-
Hepsi Türk tenisinin ustaları yakında sayfalarımızda...
-
Tenisin emekçileri, değişmez parçaları! Oyun esnasında ve maçlarda top toplayan çocuklara verilen isim. Türkiye'nin ve dünyanın hemen hemen tüm ünlü ve şampiyon oyuncuları ballboyluktan yetişmiştir. Ballboylarla ilgili yazımızı hazırlıyoruz.
-
Tenis kortlarının sırtlarında veya yanında bulunan duvarlara tek başınıza top vurarak yapılan egzersizlerdir. Başlı başına önemli bir antrenman aracı olan duvarı nasıl çalışmanız gerektiği ile ilgili bir yazıyı da hazırlıyoruz.
30 Nisan 2002 - Ali AYAZ